Patlamadan sonra dış dünyayla olan iletişimi kesecek.
فور قطع الإتصالات بالخارج
Yonca hâlâ düşman hattında, Çavuş!
! لا يزال (فور ليف) خارج النطاق أيها العريف
Dışından buz gibidir ama bir ısıttın mı...
مثلجه من الخارج لكن فور أن يدفأن
Peşlerinden bir ekim gönderiyoruz.
سنقوم بإرسال فريق إلى الخارج .على الفور
Kal olduğun yerde. Ordan ayrılırsa haber ver.
ابقَ بمكانكَ بالخارج . أعلمنيّ فورَ مغادرته عمله
Şuradaki binaları görüyor musun? İşte onları öldürdükleri yer orası.
خارجفورات ورث أتشاهد تلك البنايات هناك؟ ذلك حيث
Hemşireler benden, hastalarını kontrol etmemi istediler, sonra hemen buradan ayrılacağım.
, الممرضات يريدن أن أطمأن على مرضاهم و بعدها سأعود على الفور إلى الخارج
Ve bir merkez bankası, tüm ulusun para birimini üretmekte tekel haline geldiğinde, ve her bir doları, üzerine yapışmış borçla birlikte kiraladığında...
ومنذ أن المصرفِ المركزيِ لَهُ الإحتكارُ إنتاجِ العملةِ لكامل البلادِ وهم يُقرضونَ كُلّ دولار خارج بدينِ فوريِ رَبطَ به،